Skip to main content

15 Nisan 2011’de şafak vakti çalan çanlar ve yakılan ateşler, başka bir Meksika’nın belirsiz bir gelecekte değil; şimdiki zamanda da var olabileceğinin göstergesi oldu. Ülkenin şiddet eylemleriyle en çok zarar gören eyaletlerinden biri olan Michoacán’da bulunan Cherán adındaki kasaba, dokuz yıldır bir umut vahası olmayı sürdürüyor.

Purépecha yerlilerin yaşadığı Cherán, coğrafi konumu sayesinde doğal zenginliklerle dolu bir bölgede yer almaktadır. 2006 yılından itibaren organize suç gruplarının tabir-i caise bölgeye dadanması ve yasa dışı tomrukçuluk yaparak ormanları yağmalamaya başlaması ile Cherán, altı yılda toplam 9069 hektar ormanlık alanını kaybetti. 2006 yılında 12.730 hektar ormanlık alana sahip olan Cherán, 2011 yılına geldiğinde bu alanın yüzde 70’ini kaybetmişti. Çeteler, yalnızca ağaç kesmekle kalmıyor, çiftlik hayvanlarını çalıyor ve Cheránlı kadınları da kaçırmakla tehdit ediyordu. Kasaba halkı defalarca ilgili makamlardan yardım talep etti ancak hiçbir karşılık bulamadı.

Kadınlar ve Yeni Yaşamın Çanları

Kasabalarında şiddetin her geçen gün arttığı, ormanları yağmalanan, devlet tarafından görmezden gelinen halkın, biriken öfkesi 2011 yılının 15 Nisan’ında patladı. Şafak vakti, kendilerini cesaretle silahlandıran kadınlar ve gençler, ormanlarını talan eden yasa dışı grupların kamyonlarını durdurdu ve çetecileri rehin aldı. Ardından topluluk, kilisenin çanlarını çalmaya başlayarak kasaba halkını direnişe davet etti. Cherán halkı davete icabet ederek; kaynaklarını ve yaşamlarını savunmak için taşlar, sopalar ve palalarla mücadele vermeye başladı. Kasaba halkı, polis ve çeteler arasındaki çatışmayı Cherán sakinleri kazandı. Halk, kasabadan suçluları ve onlarla işbirliği yapan politikacıları kovdu ve de olası misillemelere karşı kasabanın üç ana girişinde kontrol noktaları oluşturdu.

Bir hafta sonra Cherán halkı, Michoacán valisi Leonel Godoy’dan yardım ve destek istemek amacıyla bir yürüyüş düzenledi. 24 Nisan 2011 tarihinde ormanlarını koruyan Armando Hernandez ve Pedro Urbina, çeteciler tarafından düzenlenen suikastler sonucu yaşamlarını yitirdiler. Vali Godoy’un bu süreçte yaşanan olaylara sessiz kalması, Cherán halkını radikalleştirdi ve Cherán yerli topluluğu, bölgelerinin şikayet ve sorunlarına kulaklarını kapadıkları gerekçesiyle tüm siyasi partilerin faaliyetlerini yasaklayarak, aynı yılın 13 Kasım’ında yapılacak seçimlere katılmayı da reddetti.

Cherán halkı özyönetim talebini anayasaya dayandırıyordu. Meksika Federal Anayasasının ikinci maddesine göre; yerli halklar gelenek ve göreneklerine uygun olan yasa ve sistemlerini, Anayasa’nın genel ilkelerine aykırı olmadığı sürece iç çatışmaların çözümünde uygulayabilir. Bu maddeden hareketle kendi yönetimini oluşturan Cherán, Meksika’daki yerli halkların haklarının tanınması için verilen mücadelelerde bir bayrak niteliği kazandı.

Yönetim ve Güvenlik

Her mahalleden seçilen üç meclis üyesi, Komün Hükümeti Büyük Konseyi’ni oluşturmaktadır. Bu üyeler üç yıl süreyle yönetim kademesinde görev yapmaktadır. Ancak mahalle meclisleri üyelerin kötü performans gösterdiğine kanaat getirirse, bu üyeleri üç sene dolmadan görevden alma hakkına sahiptir.  Eğitim veya mesleğine bakılmaksızın tüm Cheránlılar, seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Seçilenlerin her biri, mahallelerde otorite olan yargıçların denetimine tabidir.

Mahallelerden gönüllü olan üyeler, 3 yıllık dönem boyunca toplumu ve bölgeyi korumakla yükümlüdür. Cherán’ın savunma envanteri ise av tüfekleri, palalar ve sopalardan oluşmaktadır.

Yılda bir buçuk milyon ağaç üretiliyor

Cherán, özyönetime geçişiyle birlikte 2011’den önce kaybettiği ormanlık alanlarının yarısından fazlasını yeniden yeşillendirmeyi başardı. Bu süreçte topluluk, görece fazla su tüketen ve kartellerin ilgisini yoğun şekilde çeken avokado ağaçlarını yasaklama kararı alarak yeşillendirme çalışmalarını genellikle çam ağaçlarıyla gerçekleştirdi.

Sıfır atık programı uygulayan Cherán topluluğu, çöplerinin yüzde 90’ını geri dönüşüm için ayırıyor. Birçok birinci dünya ülkesinde dahi çöpler üç kategoriye ayrılırken, Cherán ise çöplerini altı kategoriye ayırıyor. 50 bin nüfuslu toplulukta çöp toplama işi üç kamyonla yürütülüyor. Kamyonlardan biri organik atıkları, bir başkası kağıt, karton, cam ve metali, diğeri ise tıbbi atıkları topluyor. Cherán’ın çevreci politikaları bunlarla sınırlı kalmıyor:

  • Komünal hükümet, Kukundita tepesinde Latin Amerika’nın en büyüğü olan bir yağmur toplama sistemi inşa etti. Bu tepede toplanan suyu, içilebilir su haline getirmek üzere su arıtma tesisi yapıldı.
  • 35 kişinin çalıştığı, yılda bir milyon beş yüz bin ağaç üreten Cherán orman fidanlığı açıldı.
  • Kereste fabrikası kurularak, ahşap ve inşaat malzemelerinin üretimine başlandı. Böylece kasaba kendi yaşam alanlarını geliştirmek için diğer eyaletlere bağımlılıktan kurtulmuş oldu.

Uluslararası basında uyuşturucu kaçakçılığı ve şiddet ile öne çıkan Meksika’da, haklarını savunan ve umut alanları yaratmak için örgütlenen sosyal gruplar hakkında çok az şey biliniyor. Meksika ulusal medyası bu toplumsal hareketleri gizlemek ve çarpıtmak için çaba gösterirken; uluslararası medyanın ise nadiren dikkatini çekiyor. Kadınların başlattığı, otonomiyle sonuçlanan isyan, alternatif yönetim biçimleriyle şiddeti ve yağmayı durdurmanın imkansız olmadığını gösteriyor. 2011’den sonra Cherán’da okul kayıtları iki katına çıktı. Halk, rüşvetçi polislere gerek duymadan kendi güvenliğini sağlıyor.  Michoacán eyaletinin birçok şehir ve kasabasında insanlar, uyuşturucu kartellerinin yarattığı şiddet korkusuyla gece sokağa çıkmaya tedirgin olurken; Cheránlılar sokaklarda güvenle dolaşıyor. Bu deneyim, gerek Meksika gerekse dünyanın geri kalanı için başka bir yaşamın mümkün olduğunu gösteriyor.

 

Kaynaklar

Cherán K’eri, el municipio más seguro, unido y ecológico de México – Asocicacion Consumidores Organicos

Cherán, Mexico, Las Fogatas de la libertad – Revista Esbozos

Breve historia de la defensa del bosque y la insecurreccion en Cherán, Mexico – ecologiaPolitica