Skip to main content

11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan ve Türkiye’nin ilk imzacılarından olduğu İstanbul Sözleşmesi, son dönemde ülkemizde en çok konuşulan konulardan birisi. Esas adı Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden, sözleşmeyi ilk onaylayan ülke olan Türkiye’nin imzasını çekmesi gündemdeyken, geçtiğimiz günlerde Polonya’dan da benzer sesler yükseldi. Polonya’da iktidarda bulunan sağcı hükümet, sözleşmeden çıkacaklarına dair açıklama yaptı.

İstanbul Sözleşmesi 46 ülke tarafından imzalanarak Mart 2019 tarihi itibarıyla 34 ülkede onaylandı ve yürürlüğe girdi. Türkiye’nin ilk onaylayan ülke olduğu anlaşma, Rusya ve Azerbaycan haricindeki tüm Avrupa Konseyi üyesi ülkeler tarafından imzalandı. Birleşik Krallık, Bulgaristan, Çekya, Ermenistan, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Macaristan, Moldova, Slovakya ve Ukrayna ise sözleşmeyi imzalamış olup henüz onaylamadı.

Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle çok yönlü mücadele amacıyla hazırlanan İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olanların, aşırı muhafazakâr gruplar olması dikkat çekiyor.

Polonya imzasını çekiyor

Polonya’da sol popülist hükümet tarafından 18 Aralık 2012 tarihinde imzalanan İstanbul Sözleşmesi, 1 Ağustos 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. Ülke, imzalandığı günden bu yana muhafazakâr kesimin hedefinde olan sözleşmeden imzasını önümüzdeki günlerde çekecek.

Aşırı sağcı-Katolik Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) hükümeti, diğer ülkeler gibi sözleşmenin LGBTİ’yi güçlendirdiği savını ileri sürerek İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldı. Önümüzdeki hafta fesih sürecinin başlamasının beklendiği ülkede kararı, Polonya Adalet Bakanı Zbihniew Ziobro duyurdu. Ziobro yaptığı açıklamada, “Sözleşmedeki ideolojik unsurları reddediyoruz. Biyolojik cinsiyete karşı sosyo-kültürel cinsiyet dayatılıyor” dedi.

Varşova’da geçtiğimiz Cuma günü binlerce kadın meydanlara inerek, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme ihtimaline karşı protesto düzenledi. Protestoyu düzenleyenlerden Marta Lempart, “Amaç ev içi şiddeti, kadına şiddeti yasallaştırmak” açıklamasını yaptı.

Bulgaristan için sözleşme: “manevi ölüm”

2018 yılında Bulgaristan Bakanlar Kurulu, İstanbul Sözleşmesi’ni onaylanması için parlamentoya teklif sundu. Parlamentoda sözleşmenin üçüncü bir cinsiyetin ve eşcinsel evliliklerin resmi olarak tanınmasına yol açacağı gerekçesiyle çeşitli tartışmalar yaşandı. Görüş ayrılıkları üzerine Borisov Hükümeti teklifin oylanmasını erteleyerek, sözleşmenin Anayasa’ya uygun olup olmadığına karar vermesi amacıyla konuyu Anayasa Mahkemesi’ne devretti. Bulgaristan Anayasa Mahkemesi ise İstanbul Sözleşmesi’ndeki “toplumsal cinsiyet” kavramının Anayasa’daki “doğuştan kadın ve erkek” ifadesiyle çeliştiğine kanaat getirerek Bulgaristan Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olduğuna karar verdi.

2018’de yaşanan süreçte Bulgaristan Ortodoks Kilisesi, belgenin onaylanmasına LGBTİ haklarının tanınacağı gerekçesiyle karşı çıkarak, sözleşmeyi onaylamanın “manevi ölüm” olacağını belirtmişti.

Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü de sözleşmenin Bulgaristan’daki Müslüman nüfus için bir ayrıcalık getirmeyeceğini açıklamıştı.

Sözleşmenin Anayasa Mahkemesi tarafından geri çevrilmesi Bulgaristan’da kadınların kitlesel eylemlerine yol açtı. Kasım 2018’de kadınlar, Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Günü’nde “Yalnız değilsin” (# НеСиСама) sloganı altında Sofya’nın merkezinde kadınlara yönelik şiddete karşı eylem yaptı. Eylemde, 2018’in ilk 11 ayında 30 kadının öldürüldüğü ve bu cinayetlerin genellikle eşleri tarafından işlendiği belirtildi.

“Geleneksel değerleri tahrip edecek” savı

2019’da Slovakya’da Hristiyan demokratlar, muhafazakârlar, Katolikler, aşırı sağcılar ve milliyetçiler, İstanbul Sözleşmesi’nin LGBTİ haklarını savunduğunu gerekçe göstererek sözleşmenin onaylanmasına karşı çıktılar. Sözleşmeyi “aşırı liberal” olarak tanımlayan gruplar, geleneksel değerleri tahrip edeceğini ileri sürdü.

Slovakya’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir gün önce 29 Mart 2019 tarihinde sağcı politikacılar muhafazakâr seçmene, İstanbul Sözleşmesi’nin onaylanmasının önüne geçmek üzere, LGBTİ ve kadın hakları savunucusu olan kadın aday Zuzana Caputova’ya karşı muhafazakâr Maros Seferovic’i destekleme çağrısında bulundu.

Bu çağrıya rağmen Caputova seçimi kazanarak Slovakya’nın ilk kadın başkanı seçildi. Bunun üzerine muhafazakâr gruplar İstanbul Sözleşmesi’ne ve kürtaja karşı yürüttükleri kampanyayı hızlandırdı. 25 Şubat 2020’de Slovakya Parlamentosu, sözleşmenin onaylanmasını reddetti. Kararın ardından Başkan Caputova, 6 Mart 2020 tarihinde Avrupa Konseyi’ne mektup göndererek Slovakya’nın İstanbul Sözleşmesi’ne taraf olamayacağını bildirdi.

Macaristan

Macaristan, 2014’te İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladı fakat parlamento onayına henüz sunmadı. Sözleşmenin onay için parlamentoya gelmesinin beklendiği sırada Hristiyan Demokrat Halk Partisi, sözleşmenin onaylanmaması adına çağrıda bulundu. Çağrıda, sözleşmenin toplumsal cinsiyet ve iltica hakkı bölümlerine karşı çıkılıyor. Toplumsal cinsiyet ile ilgili hükümlerin LGBTİ mücadelesinin önünü açtığı ve aile yapısını bozduğu belirtilirken “iltica hakkı” ile ilgili bölüm Macaristan’ın mülteci karşıtı politikalarında gedik açtığı gerekçesiyle reddediliyor.

Ermenistan

Ermenistan, İstanbul Sözleşmesi’ni, halkın kitlesel protestoları sonucu istifa eden önceki devlet başkanı muhafazakâr Serj Sarkisyan döneminde imzaladı. Sözleşmeye karşı çıkışlar ise Ermenistan’ın sağcı muhafazakâr kesiminden ve kiliseden geliyor. Karşı çıkışların temelinde LGBTİ’lerin görünür kılınması, evliliğin sınırlarını esnetmesi, aile karşıtlığı bulunuyor.

Türkiye’de de hedef tahtasında

İstanbul Sözleşmesi Türkiye’de de AKP iktidarının ve muhafazakârların hedef tahtasında yer alıyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye’nin Bulgaristan, Hırvatistan ve Macaristan’ın eşcinselliği teşvik ettiği gerekçesiyle çekilmesini örnek alması gerektiğini” söylediği sözleşme hakkında parti kurmaylarına, “Çalışıp, gözden geçirin. Halk istiyorsa kaldırın.” dediği biliniyor.

Kapak fotoğrafı: Todosalta

TIKLAYIN – İstanbul Sözleşmesi: ‘Boşuna Çekilmedi Onca Acılar’

TIKLAYIN – İstanbul Sözleşmesi’nin tam metni