Bugünlerde Amerika’da polis şiddeti ile nefesi kesilen, katledilen George Floyd için ‘Nefes Alamıyorum’ sesleri yükseliyor. Ülkemizde de polis şiddetine pek çok kez tanıklık ettik. Bu yazı kapsamında polis şiddetini eleştirmek yerine, güvenlik ve emniyet problemlerine getirilen alternatif çözümler üzerinde duracağım.
Avustralya’da New South Wales yönetiminin Adalet, Polis ve Başsavcılık Dairesi ile Sidney Teknoloji Üniversitesi işbirliği ile kurulan ‘Designing Out Crime’ (Suçu Tasarımla Defet) araştırma merkezi, toplumsal problemlerde tasarım gücünü bir araç olarak kullanmayı hedefliyor (Dorst, 2015). Toplumda güvenlik ve emniyet sağlamak için güce dayalı yöntemlerin çözüm üretemediğini fark eden yönetimin bu girişimi, alternatif bir yöntem gelişmesini sağlıyor. Simon’ın (1969) problem çözümü olarak tasarımın kullanılması ile ilgili söylemlerinin ardından (Huppatz, 2015) , Dorst (2008) da tasarımı bir yöntem olarak kullanmanın faydasından bahsetmektedir.
Neden Tasarım?
- yüzyılın başından bu yana, “dünyayı daha yaşanabilir bir yer haline getirmeye destek olmak” (Kusz, 2010: 29) ve “ortak fayda için sorunları birlikte çözmek ”(OpenIDEO, 2011), gibi toplumsal problemler ile ilgilenen tasarım yaklaşımları her geçen gün daha çok kabul görmektedir.
Tasarımın toplumsal konularla ilgilenmesi, 70li yılların başına uzanmaktadır. Yaklaşımın öncüsü sayılan Viktor Papanek ‘Design for the Real World’ (Gerçek Dünya için Tasarım) kitabında; tasarımcılara, artık dünyayı kirletmek, kapitalizme hizmet etmek yerine toplumsal problemlere odaklanmaları için sorumluluk çağrısında bulunur (Papanek, 1971). Papanek’in çağrısına yanıt geç de olsa gelir, son 20 yıldır tüm dünyada tasarım, toplumsal problemleri çözebilmek için bir araç olarak kullanılmaktadır.
Tasarımın yıllar içindeki değişimi ve dönüşümü, tasarımcıların rollerini de etkilemiştir. Tasarımcıların ‘toplumun şekillendiricileri’ olarak, ürün tasarımının yanı sıra kullanıcıların davranışlarını da dönüştürebilmeleri beklenmektedir. Ürün tasarımı sürecinde tasarladıkları kullanıcı kitlesinin analizini iyi yapan, personayı çok iyi tanıyan bir tasarımcının, kullanıcıyı ve davranışlarını yönlendirebilmesi mümkündür.
‘Suçu Tasarımla Defet’ araştırma merkezi, yaklaşık beş yıl içinde, personaları en iyi tanıyabilen meslek grubu olan tasarımcıların mesleki pratikleri ile toplumdaki düzeni sağlamayı hedefleyerek, hırsızlık, vandallık, şiddet gibi sorunlarla ilgili 100’e yakın proje geliştirmiştir.
Araştırma merkezi, en yaygın suçlardan biri olan hırsızlık için belirlenen dükkâna dair bir proje geliştirdi. Hırsızlığı bilindik yöntemlerle azaltmak için güvenlik kameraları, uyarı levhaları veya güvenlik elemanları kullanmak gerekiyor. Bu yöntemler ile verimli sonuç alınamadığı gibi kimi zaman -yine- şiddet olaylarına tanıklık ettiğimiz durumlar yaşanıyor. Araştırma merkezinde tasarımcılar, muhtelif ürünler için farklı çözüm önerileri geliştirdiler. Kozmetik ürünlerin raf derinliğinin azaltılması sağlandı ve bilgilendirici metinlerin bulunduğu eğimli bir panel yerleştirildi. Kullanıcı ürünlere elini uzattığı anda, raf ve panel ışıklandırması devreye girerek kötü niyet içeren kullanıcıya ‘izlendiği’ ve ‘bir dedektörü harekete geçirdiği’ hatırlatılır. İzlendiğini bilen kullanıcının suçtan cayması beklenmektedir (Dorst, 2015).
Sidney’in ortasındaki Circular Rıhtımı, her yıl milyonlarca turistin ziyaret noktasıdır. İşte tam da bu sebepten meydan, olası bir terör saldırısı için cezbedici bir hedef haline gelebilir. Böyle bir saldırı ihmaline karşı tasarımcılardan doğacak tehlikenin ihtimalini azaltmaları istenir. Kullanıcıları, davranışları ve meydanı inceleyen tasarımcılar, meydanın yeniden tasarlanması gerektiği fikrinde uzlaşırlar (Terörle mücadeleden sorumlu polis uzmanları, bu amaç için düzinelerce yol bariyeri yerleştirmeyi ve trafiğe kapatmayı önermişti.). Circular Rıhtımı’nın etrafındaki meydanlar için yeni deneyim alanları tasarlanır. Uygun belirlemelere göre yapılan bu uygulamalar, araç erişimini engellemeye de yardımcı olur. Bölgedeki turist yoğunluğuna ek olarak, şehirde çalışan çoğu insan rıhtımdaki tren istasyonunu kullanmaktaydı. İstasyon giriş-çıkış alanlarının da düzenlenmesi ile birlikte alanda bulunan insan kitlesi ciddi oranda azaltılabildi. Bu da bir şiddet eylemi ihtimalini ve onun yaratacağı olumsuz etkileri azaltmaya destek oldu (Dorst, 2015).
Suçu, güç ve korku ile bastırma fikrinin işe yaramadığının gözle görülür şekilde açık olduğu bu zamanlarda, alternatif çözümleri bilmek ve tartışmak gerekiyor. Belki yeni bir oturma birimi tasarımına ihtiyacımız yok, insanlar var olduklarından beri bir şekilde oturabiliyorlar, fakat toplumun iyileşebilmesi için tasarımın gücüne her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
Kaynakça
Dorst, K. (2008). ‘Design research: a revolution-waiting-to-happen.’ Design Issues 29, (1).
pp 4-11.
Dorst, K. (2015). ‘Frame Innovation: Create New Thinking by Design’
Huppatz, D. J. (2015). Revisiting Herbert Simon’s “science of design”. Design Issues, 31(2), 29-40.
Kusz, J. P. (2005). ‘When “Good” Design Means Responsible Design.’ Design Management
Review. 16 (3). pp. 29-36.
OpenIDEO (2011). [Online] Available at http://www.openideo.com. (Accessed 17 August
2011).
Papanek, V., & Fuller, R. B. (1972). Design for the real world (1st ed.). London, England: Thames and Hudson.