Skip to main content

Beyrut, salı günü limanında meydana gelen ve şehirde şok dalgası yaratan şiddetli patlamanın meydana getirdiği can ve mal kaybını halen belirlemeye çalışıyor. Lübnan’da yıllar önce yetkililerin öngörüp uyarıda bulunduğu endüstriyel kaza gibi görünen olaya yönelik öfke artarak büyüyor. Lübnan hükümeti halihazırda soruşturma yürütüyor olmasına rağmen hem ülkedeki hem de uluslararası çapta birçok kişi bağımsız olarak yürütülecek bir soruşturma çağrısında bulunuyor.

4 Ağustos akşamı erken saatlerde limanda tam olarak ne olduğu halen belirsiz fakat büyük patlamadan bu yana teyit edilen bazı olgular var. Yaklaşık yedi sene öncesine dayanan süreç, külüstür bir geminin taşıdığı ölümcül yükle bir Doğu Avrupa ülkesi olan Gürcistan’dan hareket etmesiyle başlıyor.

23 Eylül 2013

Rusya’ya ait, Moldova bandıralı bir ticaret gemisi olan Rhosus, 2.750 ton amonyum nitrat ile Mozambik’e doğru gitmek için Gürcistan’ın Batum kentinden ayrılıyor. Konşimento, kimyasalların Mozambik’te endüstriyel patlayıcı üreten bir şirket olan ‘Fabrica de Explosivos’ tarafından satın alındığını gösteriyor.

Portekiz medyasına göre Mozambik’in Beira limanını yöneten şirket, bu tür bir yükün geleceğine dair bilgi almadığını belirtiyor. Geminin eski kaptanıyla yapılan bir röportaja göre, taşıt Türkiye ve Yunanistan’ın Pireaus kentinde duruyor.

Ekim 2013

Rhosus Beyrut’ta duruyor. Bazı kaynaklar bunun teknik bir arıza sebebiyle olduğunu öne sürse de geminin eski kaptanı, nedenin yolculuğu daha karlı hale getirme amacıyla ekstra kargo alınması olduğunu iddia ediyor. Orada, mürettebatın ödenmemiş ücretler nedeniyle greve gittiğini de ödenmemiş ücretler nedeniyle greve gittiğini de belirtiyor. Lübnanlı yetkililerin patlama sonrasındaki iddiaları ise, geminin denize açılmaya elverişli olmamasından kaynaklı limandan ayrılmasına izin verilmediği yönünde.

Eski kaptan, geminin ödenmemiş liman ücretleri nedeniyle durdurulduğunu söylüyor. Mürettebat için almaları gereken ücret ve ülkelerine geri dönüş talep eden Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu, geminin tutulmasının kısmen 100.000 dolar tutarında ödenmemiş faturalar nedeniyle olduğunu doğruluyor. Gemiden 11 ay daha ayrılmalarına izin verilmeyen mürettebattan bazı kişiler, gemide ‘hapsedildiklerini’ iddia ediyorlar.

27 Haziran 2014

Al Jazeera’ya göre, zamanın Lübnan gümrük müdürü Shafik Merhi, amonyum nitrat tehlikesine karşın ‘acil durumlara bakan hakim’e bir mektup gönderiyor ve gemiyle ilgili ne yapılması gerektiğine dair bir karar talep ediyor. Şu anki Lübnanlı gümrük müdürü Badri Daher’e göre, bir karar verilmesi hususunda aynı yılın aralık ayında ve Mayıs 2015’te başka mektuplar da gönderiliyor.

Temmuz 2014

Deniz trafiğini kayıt altına alan websitesi FleetMon, Rhosus’un bu noktada sahibi tarafından ‘terk edildiğini’ söylüyor.

Ekim 2015

Bu sırada gemiden çıkışlarına izin verilen mürettebatın avukatlarına göre, Rhosus’taki 2.750 ton amonyum nitrat bu sürece kadar bir depoya yerleştiriliyor ve gemi, limanda alıkonuluyor. Boş geminin Beyrut’ta ne kadar kaldığı veya daha sonra nereye gittiği bilinmiyor. Geminin eski kaptanı ‘iki veya üç yıl önce’ battığını söylüyor.

20 Mayıs 2016 – 27 Ekim 2017

Lübnanlı gümrük yetkilileri yargıya üç mektup daha gönderiyorlar. 27 Ekim 2017 tarihinde gönderilen sonuncusu, hakimi ‘bu malların bulundukları yer ve orada çalışanlar açısından bırakılmasının tehlikesi’ hususunda hızlı bir karar vermeye çağırıyor.

Gümrük yetkilileri, mektupların göz ardı edildiğini ve hiçbir şeyin yapılmadığını iddia ediyorlar.

Aralık 2019

Lübnanlı haber kuruluşu Al-Akhbar’a göre duruma dair hazırlanan bir güvenlik raporunda yargıya, cumhurbaşkanlığına ve istihbarat ve gümrük  müdürlüklerine ‘bu malzemelerden doğabilecek ciddi bir felaket’ uyarısı sunuluyor. Rapor, hırsızlığı önlemek için yüksek oranda patlayıcı malzemenin saklandığı 12 numaralı depoda bulunan açığın giderilmesi de dahil olmak üzere tavsiyelerde bulunuyor.

2020 başı

Bir liman çalışanına yakın isimsiz bir kaynak Reuters’a, bir ekibin orada bulunan amonyum nitratı patlamadan altı ay önce incelediğini ve başka bir yere alınmazsa ‘tüm Beyrut’u havaya uçurabileceğine’ dair uyarı yaptığını söylüyor.

Önce ve sonra: drone görüntüleri Beyrut patlamasının neden olduğu yıkımı gösteriyor 

24 Temmuz 2020

Lübnan Bayındırlık Bakanı Michel Najjar, Al Jazeera’ya verdiği demeçte, ülkenin yüksek savunma konseyinden aldığı bir rapor vasıtasıyla limanda amonyum nitrat bulunduğunu öğrendiğini söylüyor.

4 Ağustos 2020, 17:40

Beyrut limanında yangın çıktığı bildiriliyor. Yangının tam olarak nasıl ve nerede başladığı belli değil. Lübnan medyası, Liman Genel Müdürü Hossan Koraytem’in, 12 numaralı depoda bulunan açıkla ilgilenen kaynakçılardan oluşan bir ekibin öğlene kadar işini bitirdiğini iddia ettiğini aktarıyor. İsimsiz güvenlik kaynakları, ekibin 17.00’dan önce bitirdiğini iddia ediyor.

Reuters’ın Çarşamba günkü kaynakları tarafından, yangının yakındaki 9 numaralı depoda başladığı ve depo 12’ye yayıldığı, öncesinde yapılan kaynak işlemi belirtilmeksizin iddia ediliyor. Başkalarının gözlemlediği üzere, bazı videolarda büyük patlamadan önce görülen ve giderek büyüyen kırmızı parlamaların, havai fişeklerin ilk çıkan yangının kaynağı olabileceği düşünülüyor. En az 10 itfaiye görevlisi yangını söndürmek için limana gönderiliyor ve yangın saat 17:04’e kadar Beyrut’un tamamını kaplayan duman bulutlarına sebebiyet veriyor.

4 Ağustos 2020, 18:08

Video: Beyrut patlaması: Şehirde oluşan şiddetli patlama çok sayıda kişinin ölümü ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açtı.

Beyrut kuvvetli bir patlama ile sallanıyor. Limana yakın bir mahallede yaşayan Adam Baron’un tweeti olayın sosyal medyada duyulduğu ilk anları belgeliyor. Tweet 18:09’da atılıyor. Patlamadan anları belgeliyor. Patlamadan sonra ‘bir dakika içerisinde yani korkudan sinmiş bir haldeyken’ attığını söylüyor.

Liman, yangının taze olduğu harap olan araziyle çevrili derin bir kratere dönüşürken patlamanın başlangıç noktasına yakın binalar ciddi şekilde hasar görüyor.

Kırık pencereler, 5 km öteye kadar dağılan duvarlar büyük patlamanın Lübnan’ın her yerinden ve 200 km’den fazla uzaklıktaki Kıbrıs’tan duyulmasına sebep oluyor. Beyrut Valisi Marwan Abboud, durumun şehirde 15 milyar dolar civarında zarara mal olduğunu ve 300.000 evin hasar gördüğünü, birçoğunun ise yaşanamaz halde geldiğini tahmin ediyor.

Kapak fotoğrafı: Patlamadan iki gün sonra harap olmuş limanı gösteren manzaralar drone tarafından çekildi. Fotoğraf: Reuters TV / Reuters

Haber: Michael Safi, Andrew Roth

The Guardian’daki İngilizce orijinalinden Ceren Baskı tarafından Kroniko.org için çevrilmiştir.