Skip to main content

Türkiye’nin ilk kadın foto muhabiri Eleni Küreman, 19 yıl önce bugün, 16 Temmuz 2001 tarihinde hayata gözlerini yumdu.

“Spor muhabirliği yaparken, herkes ünlü kalecilerin karşısındaki kalede beklerdi. Ben ise, gol yeme ihtimali az olan kalecinin arkasında dururdum. Erkek foto muhabirleri benimle dalga geçerdi. Ama en iyi fotoğrafları hep ben yakalardım. Çünkü iyi kaleci gol yediğinde, bir tek Eleni bu fotoğrafı çekmiş olurdu.”
Eleni Küreman

1923 yılında zengin bir Rum ailenin ikinci kızı olarak İstanbul’da doğan Eleni, II. Dünya Savaşı’ndan sonra foto muhabirliği kariyerine Associated Press’te başladı. Kadınların günümüzde de çok az çalıştığı bir alan olan spor fotoğrafçılığında uzmanlaşan Eleni Küreman, gazetecilik kariyeri boyunca; Vakit, Son Dakika, Son Posta ve Yeni Şafak gazetelerinde çalıştı. Son olarak ise Yeni Gün Gazetesi’nde çalışarak 1964 yılında mesleği bıraktı.

Babasını çocuk yaşta kaybeden Eleni, liseden sonra öğrenimine devam etmedi. Associated Press’in Türkiye temsilcisinin arkadaşı olması vasıtasıyla fotoğrafçılık kariyerine başladı. Arkadaşı, ABD’ye çağrılmadan önce ona fotoğraf çekmenin inceliklerini öğretti. Arkadaşının bu yolculuğuyla Eleni’nin hayatı tamamen değişti. Eleni’ye sunulan teklif, AP’nin Türkiye temsilciliğiydi. Fotoğrafı ve gazeteciliği zaman içinde bir tutku haline getiren Eleni, teklifi kabul etti ve bir Leica marka fotoğraf makinesi alarak kariyerine başladı.

Haber yaparken gazeteci Hakkı Tarık Us’un kardeşi olan Rasim Us’la karşılaşması, Eleni’ye yeni bir kapı açtı. Rasim Us vasıtasıyla Eleni, Vakit Gazetesi’nde çalışmaya başladı ve Vakit Gazetesi ona gazetecilik pratiğinin yanı sıra yeni de bir soyad kazandırdı. Gazetenin Yazı işleri Müdürü Kayhan Küreman ile evlendi.

1964 yılına gelindiğinde ise Eleni Küreman, gazeteciliğe tamamen sırtını döndü. Bu sürecin hikayesi bir yağma olayına dayanıyordu. Veli Efendi Hipodromu’nun tribünlerinde çıkan yangını bir tek kendisi fotoğraflamıştı. Fotoğraf stüdyosundan bir süreliğine ayrılan Küreman, geri döndüğünde stüdyonun arkadaşları ve meslektaşları tarafından talan edilmesi ile karşılaştı. Stüdyosunda çektiği fotoğrafların negatiflerini arayan arkadaşlarıyla karşılaşması onu, o güne kadar yaptığı gazetecilik mesleğine ve fotoğraf makinesine küstürdü. Eşi Kayhan Küreman, 2001 yılında Hürriyet Gazetesi ile gerçekleştirdiği söyleşide Eleni’nin bir daha asla fotoğraf makinesini eline almadığını, bir tek kare fotoğraf çekmediğini aktardı.

Mesleğine bir daha geri dönmeyen Küreman, bir gün evinde sırtüstü düşerek kafasını yere çarptı. Eski sağlığına bir daha kavuşamadı ve tedavi gördüğü SSK Göztepe Hastanesi’nde 16 Temmuz 2001 tarihinde hayatını kaybetti.